Rivayete göre mağaranın ismi; zamanında istenmeyen kişilere karşı, mağaranın girişinde bulunan oyuklara - bir insanın ağırlığını kaldırabilecek sağlamlıkta - odunlar dizilerek altında tuzaklı bölüm bulunan yol hazırlanmış. Alttaki bölümde bulunan dik kılıçlar, istenmeyen kişilere karşı tuzak oluşturuyormuş. Mağara adının, bu kılıç tuzağından geldiği söylenmektedir.Mağara girişinde bulunan çok sayıda oyuk, rivayeti desteklemektedir.
Mağara, iki kattan oluşmaktadır. Alt katta doğal mağara oluşumları bulunmaktadır. Üst katta daha önceleri yaşam sürdürüldüğünü belirten kanıtlar bulunmaktadır. 2 metrelik yüksekliğe tırmanış sonrası Üst kata ulaşılmaktadır. Hemen sonrasında 4 metrelik bir engele tırmanılması sonucunda 250 metre daha devam eden traverten havuzlara ulaşılmaktadır.
Doğal ve tarihi açıdan çok önemli olan 350 m. derinliğindeki mağaranın tabanı farklı boyutlardaki havuzlarla kaplı olup sarkıt ve dikitleri muhteşemdir. Mağaranın üst kısmında "2010 Cide Arkeoloji Projesi" kapsamında arkeolojik yüzey araştırması yapılmış olup Kalkolitik, İlk Tunç, Orta Tunç ve Bizans Dönemine ait parçalar bulunmuştur. Bu araştırma bölgede en az yedi bin yıllık yerleşimlerin bulunduğunu göstermektedir.
